KÖYLÜ DİLENCİ

“Bir fakir; yanında bir köpek taşır,

Bir lokma bulunca hemen paylaşır,

Kendi aç gezer de ona bakardı.

Köpeğin her şeyde hissesi vardı.

Fakire dediler: “Nedir bu köpek?

Sen buluyor musun yiyecek yemek?

Nene lâzım senin… hayvanı bırak.

Kendini geçindir, doyurmaya bak.”

Bu, ona kimsesiz yaşa demekti.

Biçare dilenci içini çekti.

Dedi: “Can yoldaşım bir bu var. Eğer

Bu da bulunmazsa beni kim sorar?”

(İbrahim Hilmi, Çocuklar İçin Kolay Kıraat, İlk Mektep 3. Sınıf, (Osmanlıca) Orhaniye Matbası, 2. Tab., İst. 1926, s. 11.)

Dost, dostuna bakarken çatar kaşları

Ortalardan kalktı sadaka taşları

Çöpe atar olduk dilberim aşları

Garip oldu ülkemin vatandaşları.

Ağa, fukaranın ciğerini söker,

Milletin insanlık duyguları çöker

Yoksul, bulduğu aşı hayvana döker

Dosttur, yarendir kahrını bir o çeker.


Mustafa Pekel

(Objektif Gazetesi, 08 Mart 2008 Cumartesi)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder