BELEDİYE HİZMETLERİ

Bir yazımda, israfla ilgili olarak şunları yazmıştım:

“Sınırlı tüketim yani iktisatlı hareket etmek; arz ve talebin karşılaştığı piyasalarda dengeyi, sınırlı kaynaklardan aç ve susuz durumda olan halkımızın, hatta dünya insanlarının istifadesini sağlayacaktır. Öyleyse sahip olunan kaynaklar; israfla heba etmek yerine, cimrilik de etmeden iktisatlı davranmakla değerlendirilmelidir ki, toplumsal refah ve huzur sağlansın, insanlar mağdur olmasın, hiç kimse de zillet altında kalmasın.”

Bir başka yazımda ise; ekmek israfını dile getirmeye çalışmıştım. Bugün kuraklığın, su ve gıda sıkıntısına yol açacağından söz edilmektedir.

İsraf konusunda yazılır-çizilir, ayet ve hadisler serdedilir. Camilerimizde vaazlar verilir, hutbelerde dile getirilir. Fakat, “bakmak ayrı, görmek ayrı” denildiği üzere, bilmek ve bildirmek yetmiyor. Okuyan olmazsa, yazmak neye yarar? Haksızlık etmeyeyim. Doğruluğuna ve haklılığına inandığı konularda bildiğini yazmak ve söylemek, insanı vebalden kurtarır. Bilenlere, bildikleri hatırlatılır. Bilmeyenler de bilgilendirilerek, önlerine konulacak projeyi benimsemeleri ve desteklemeleri sağlanır. Bunları da okuyanlar, okumayanlara aktarır.

Sakarya Anadolu Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi öğrencileri, hazırladıkları proje ile bayat ekmekleri değerlendiriyor. Bayat ekmeklerin 30 ayrı yemek ve tatlı yapımında kullanılabileceğini; “http/birlokmaekmekicin.com” adlı Internet sitesinde duyurmayı amaçlıyor. Halktan, başka tariflerin de gönderilmesi bekleniyor. Duyarlı ve becerikli küçük yavrularımıza candan teşekkür ve başarıları için dua ediyorum. Sadece ekonomik katkı sağlamakla kalmıyorlar. Zira Allah (c.c.) A’râf suresinin 31. ayetinde “Yiyin, için, fakat israf etmeyin” buyuruyor.

Ayrıca haberde, ülkemizde her gün üretilen 120 milyon ekmeğin, 12 milyonunun çöpe atıldığı belirtiliyor. Yıllık olarak üretilen 44 milyar adet ekmeğin, 4 milyarının çöpe atılarak, 1,3 milyar YTL’nin üzerinde ekonomik kayba yol açtığı da belirtiliyor.

Tüketim toplumu olduğumuzdan yakınırız. Üretmek zordur. Üretime katılan kaynaklar da sınırlıdır. Öyleyse üretimde olduğu kadar, tüketimde de rasyonel davranmak zorunluluğu vardır. “İşten artmaz, dişten artar” denildiği gibi, ihtiyaçların öncelik sırası iyi belirlenmeli ve israf edilmemelidir. Elimizdekiler kendimize aittir. İstediğimiz gibi tasarruf etmekte serbestiz. Ancak kendimize ait bu değerlerin, millî servet olduğu da unutulmamalıdır. Bunu bilen ve memleketini seven insanlar, kimlerin elinde bulunursa bulunsun bu değerlerin ziyan olmasını istemezler. Kamuya ait olanlarında ise, doğmamış çocukların haklarının olduğunu bilmeyen yoktur. Çünkü ülkemiz, borçtan kurtulabilmiş değildir. Onun için, kendine ait bulunanlardan daha çok sahip çıkma, koruma gereği vardır. Eğer toplumumuzda bunu bilmeyenler varsa ya da bilip de aman sen de diyenler varsa eğitimimizde bir eksiklik var demektir. Nemelazımcılığı bırakıp, herkesin bu değerleri koruyup gözetmesi gerekir. Kimin olursa olsun çizilen arabalara, millî servet gözüyle bakılmalı. Kaldı ki, şehir içi otobüs duraklarının tahrip edilmesi, Isparta halkının ve doğmamış çocuklarının haklarının gaspı olduğunu yazmalıyız, okutmalıyız ve anlatmalıyız. Örnekleri daha da çoğaltmak mümkündür. Bunun yanında, ekonomiye kazandırabilmemiz için, Belediyemizin muhtelif yerlere kâğıt konteynırları yerleştirmiştir. Ağaç yetiştirmek kadar, onları korumak da önemlidir. Öyleyse kâğıtları çöpe atmak yerine, üşenmeden buralara bırakıp, değerlendirilmelerini sağlamalıyız.

Gazetemiz OBJEKTİF’in, 09 Mayıs 2008 tarihinde verdiği haber, sanırım sizin de dikkatinizi çekmiştir. “Bugünümü Ve Yarınımı Kirletme” başlığı ile veriliyor. Eğirdir Belediyesi ile Çevre Tanıtma Derneği işbirliğiyle hazırlanan, katı atıkların “Geri Dönüşüm Projesi” ile ilgili bir faaliyetini duyuruyor. Proje kapsamı; cam, kâğıt, plastik, metal gibi katı atıkların, çöp konteynırlarından farklı zamanlarda alınarak, ekonomimize kazandırılmasını amaçlıyor. Ayrıca giyim ve ev eşyalarının da değerlendirileceği belirtilmektedir. Bu önemli faaliyetlerinden dolayı mutluluğumu belirtir, Eğirdir Belediyesi ve Çevre Tanıtma Derneğini kutlarım ve başarılar dilerim.

İlimiz Belediyesince yapılanlara, eleştiri penceresinden bakmıyorum. Çünkü; “Daha iyisini yap da görelim” derler. Altmış üç yaşından sonra siyasete soyunmak haddim değil, mizacıma da uymaz. Hem, ortada olmayan bir eserin kusuru da yoktur. Kusurlarıyla var olan, daha iyisinin ilham kaynağıdır. Bireysel faaliyetlere de bu perspektiften bakarım. Onun için, bir şeylerin yapılması, ortaya konması her halükârda iyidir derim. Isparta’mızın ve halkımızın hak ettiği, birçok güzel hizmet ve faaliyetlerin yapıldığına, daha da yapılacağına inanıyorum. Halkımız, faydasına inandığı her faaliyeti şartsız destekler. Çünkü memleketi, önemsediği değerlerin içinde yer almaktadır.

Eğirdir örneğinde olduğu gibi ya da farklı bir projenin de, halkımız tarafından memnuniyetle benimseneceği kanaatindeyim. Ayrıca, mevcut kâğıt konteynırlarının artırılmasının, halkımızın bu konudaki katkısını daha çok artıracağını umuyorum. Şahsi kanaatimdir. İmkânlar dahilinde ve uygun bulunup, değerlendirilebilirse memnun olurum. Belediyemize, hayırlı hizmetlerinde başarılar dilerim.

(Objektif Gazetesi, 14 Mayıs 2008 Çarşamba – Tlf. 0536 676 45 75)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder