HASTALIK

Bahar geldi. Meyve ağaçları çiçek açmaya başladı. Rengiyle, şekliyle ve kokusuyla insanı rahatlatıyor, tefekküre sevk ediyor. Cennet köşelerinden birinin sanki misalini temaşa ettiriyor. Çoğunlukla üzerinde durmayıp, bakıp geçiyoruz. Zaman da hızla geçiyor. Arada zamanın geçmediği de oluyor. Başımıza bir musibet geldiğinde ya da hasta olduğumuzda zaman adeta duruyor, bir türlü geçmek bilmiyor. İşte bu geçmeyen zaman, inanan insan için değer kazanıyor. Ömür sermayesi artıyor.

İnsan, bir küçük mikroba yenik düşmenin acizliğiyle ellerini açıp, şifa talep ettiği yüce Rabb’imizin şefkatinden medet umuyor. Sıkıntılı anlarının her dakikasını birer saat ibadet hükmüne getirdiğini düşünerek, sabırla O’nun rahmetine sığınıyor. Bu dünyanın kalıcı olmadığını, imtihan için geldiğini, ebedî dünyaya hazırlanması gerektiğini anlıyor ve ömür sermayesini rasyonel biçimde kullanmak durumunda kalıyor. Başına gelen elem-kederden, bozulan sağlığından şikayet etmek yerine, “Mülk onun, istediği gibi tasarruf eder” deyip, tam teslimiyetle yaratanına şükrediyor. Hem taş, nebat ya da hayvan olarak yaratılabilirdim deyip, insan olarak ve Müslüman olarak yaratıldığına şükretmesi gerektiğini hatırlıyor.

Mutlu günlerin hızla geçip gitmesi ve bir daha geri gelmeyeceği düşüncesi insanı hüzünlendiriyor. Fakat karşılaşılan musibetler, çekilen sıkıntılar, üzüntüler geçtikten bir zaman sonra ballandıra ballandıra anlatılıyor.

Her şey zıddıyla biliniyor. Açlık nimetin, susuzluk suyun lezzetini tattırdığı gibi, sağlığın kıymetini de hastalıkla anlıyor insan. Sağlığı yerinde olduğu günlerde yaptığı ibadetlerden duyamadığı hazzı tadıyor. Çok arzu etmemize rağmen, sağlıklıyken kılınan namazlarda, hasta ve sıkıntılı iken kılınan namazdaki kadar halis, ihlaslı ve Allah’a yakın hissedemiyor insan kendini. Beden rahatsızken, ruh ve kâlp kulluk vazifesini yapmanın, günahlardan arınmanın rahatlığı içinde oluyor. Bu halde olan hasta insanın, bedenî rahatsızlıklardan duyduğu elem ve kederi hafifliyor. Hadis-i Şerifte, “Ermiş ağacı silkmekle nasıl meyveleri düşer; imanlı bir hastanın titremesi de öyle günahları silker” buyuruluğu gibi hastalık günahları temizliyor.

İnsan, hastalığı düşünüp merak ettikçe ızdırabı artar. Evhamla maddî hastalığına bir de manevî hastalık eklenir. Hastalık hastası olur. Bazen öleceğinden korkar insan. Elbette ölümü hatırlaması, bu dünyada kalıcı olmadığını bilmesi gerekir ki, ömür sermayesini boşa harcamasın. Fakat, ecel değişmez. Nice ağır hastaların şifa bulduğunu, sağlam insanların beklenmedik anda vefatlarını görürüz. Hastalığa sabırla şükretmek gerekir. Evvelki sıkıntılar geçmiştir, gelecekteki sıkıntılar da henüz gelmemiştir. Geçmişteki ya da gelecek sıkıntıları değil, bulunduğu anı düşünmeli ki, sabır kuvveti dağılmasın.

Furkan suresinin 77. ayetinde; “De ki: ‘Eğer duanız olmasa Rabb’im katında ne ehemmiyetiniz var?’” buyuruluyor. İşte hastalık, dua kapısını açıyor, gafleti dağıtıyor. Ecele gaflet ve sefahat anında yakalanmaktan kurtuluyor. Yirmi yılda kazandığı bir mertebeyi belki 20 günde kazanma ihtimali var. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), “İnsanların en çok belâ ve musibetlere maruz kalanları peygamberlerdir. Sonra evliyalar, sonra da derecelerine göre diğer Salih insanlar gelir” buyuruyor. Öyleyse bu mübarek kafileye dahil olabilmek için hastalığı bir nimet bilip, sabırla şükretmek gerekir. Veliler, dünyanın manevî tehlikelerinden korunmak ve ebedî saadeti kazanmak için çile ve riyazetle nefis terbiyesini gerçekleştirmeye çalışmaktadır. Hasta insan da hastalığı fırsat bilip, nefsini ıslah etmelidir.

Tok acın halinden anlamadığı gibi, insan ancak hasta olduktan sonra başkalarının dertlerini anlayabilir, katı yüreği yumuşar, onlara şefkat ve merhametle yaklaşır. İhlasla hayır ve hasenat yapmaya yönelir. Allah (c.c.) katında makbul olan duasıyla, kendisine bakanlara sevap kazandırır.

Derdi veren, dermanını da yaratmış, her şeyi sebeplere bağlamıştır. İnsan derdinin dermanını aramalı, doktorun tavsiyelerine uymalı, fakat şifayı Allah’tan beklemelidir. (Kaynak, Hastalar Risalesi)

Objektif Gazetesi, 25 Mart 2008 Salı – Tlf. 0536 676 45 75)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder