DOSTLARA YÜRÜMEK - MUSTAFA ALİ ORAL

Denizli’nin meşhur horozu öter,

Alikurt Köyü halkına der,

Kalkın, uyuduğunuz yeter,

Bir genç yollara düşer,

Kader onu Isparta’ya çeker.

Mustafa Ali Oral’ın babası, “Doğduğun yere değil, doyduğun yere bak” sözüne uymuştur. Denizli’nin Alikurt köyünden Isparta’ya gelir. Isparta Belediyesinde şoförlük yapar. Isparta’dan da evlenince, köyüne dönmez. Isparta’ya yerleşir.

Mustafa Ali Oral, 13.12.1975 tarihinde Isparta’da dünyaya gelir. Nazmi Toker İlkokulundan mezun olur. Okumak güzeldir. Fakat bir şeyler yapmak hoşuna gider. Elinin yatkınlığı, becerikliliği zanaata daha çok meyilli olduğunu gösterir. Zanaat öğrenmeye karar vermiştir. Çıraklık Eğitim Merkezine verilir. Dört yıl kalfalık, üç yıl da ustalık eğitimi alır. Mobilya ustası olmuştur. İş ve yuva kurmayı düşünürse de, askerlik çağı gelmiştir.

Temel eğitimini Isparta’da yaptıktan sonra yani acemilik döneminden sonra dağıtım olur. Bingöl’ün Genç İlçesi Gözertepe Karakolu Havan Bölüğünde piyade er olarak vatanî vazifesini ifa eder.

Kutsal görevi yerine getirmiş olmanın mutluluğu, yerini istikbal endişesine bırakmıştır. Çalışması, yuva kurması gerekmektedir. Hayat şartları zordur. Başkalarının yanında çalışıp, kazandığı ile yuva kurmanın zorluğunu bilmektedir. Aslında bunu da pek düşünmemektedir. “Allah (c.c.), evlenenle ev yaptırana yardım eder” sözüne inanmaktadır. Onu düşündüren asıl bundan sonrasıdır. Günün şartlarında ev geçindirmek kolay değildir.

Mustafa, kendi işinin patronu olmak istemiştir. Böylece kendisi için olduğu kadar, eşi ve çocuklarına rahat bir ortam hazırlamış olacaktır.

Sanayi Çarşısında bir mobilya imalathanesi açar. Esnaflar genellikle işsizlikten yakınırken, Mustafa işlerin yoğunluğundan başını kaşıyacak zaman bulamaz. Pratik, çalışkan ve gayretlidir. Aza kanaat eder, müşteri memnuniyetine özen gösterir, iyi kazanır.

Askerliğini yapmış, işini kurmuş, kazancı da yerinde, evlenme zamanı gelmiştir. Babası gibi Mustafa’nın da nasibi Isparta’dan çıkmış, düğün tarihi, Eylül 2005 olarak kararlaştırılmıştır. Kayınpederi Mustafa’yı çok sevmektedir. Hemen her gün yanına gelmesini arzular. Bir gün gelmese üzülür, bu bir gün yıllar kadar uzun gelmektedir.

Kayınpederi hastalanmıştır. Kayınbiraderi de askere gidecektir. Kayınpederi, kızının ve damadının mürüvvetini göremeyecekmiş gibi bir hisse kapılır. Düğün tarihinin öne alınmasını ister. Mustafa, bir taraftan yoğun olan işlerini yetiştirmeye çalışırken, diğer taraftan da düğün hazırlıklarıyla uğraşmak zorunda kalır. SDÜ Tıp Fakültesi Hastanesinde yatmakta olan kayınpederini her gün ziyaret eder. Onun, düğünü erkene alma isteği yerine getirilir. Eylül’de yapılması gereken düğün, 08.08.2005 tarihinde yapılır.

Gelin, evinden alınır. Düğün salonundan önce hastanede yatmakta olan babasına gidilir. Hastanede herkesin, “Gelinle damadın hastanede ne işi var” dercesine şaşkın bakışları arasında babalarının yattığı odaya girerler. Gelinin kırmızı kuşağı burada bağlanır. Oradan düğün salonuna gidilir.

Hasta baba, her ne kadar düğünde bulunamamışsa da, kızını gelinliğiyle görebilmenin rahatlığı içindedir. Hastalığının ıstırabını, kızının mürüvvetini görebilmenin mutluluğu ile bastırır. Düğünden iki gün sonra huzur içinde dünyaya gözlerini kapatır. Allah rahmet eylesin.

Mustafa’ya zaman zaman işlerin nasıl olduğunu sorarım. Her defasında kanaatkârlığını belirten, şükrünü duyarım. Aldığı işi, en kısa sürede bitirmek ister. Oluversin deyip, baştan savma iş yapmaz. Yaptığı işi önce kendisi beğenmelidir. İşçilikten taviz vermez, zamanından fedakârlık eder. Bunun için gece gündüz çalışır. İşi teslim ettikten sonra, müşteriye istediği bir şeyin olup olmadığını tekrar tekrar sorar. Kendi yaptığından başka müşterinin istediği diğer işleri de hiç üşenmeden yapar. Bunlar için teklif edilecek parayı kabul ettirmek zordur. Sempatik ve sıcak davranışlarıyla sevilir. Kendisi kırk yaşında yoktur ama bir anda müşterinin kırk yıllık ahbabı oluverir.

Mustafa’nın sevimli bir kızı dünyaya gelir. Düğün tarihi olarak belirledikleri fakat hasta babalarının arzusu nedeniyle mümkün olmayan bu ay, biricik kızlarının adı olur. Eylül…

MSN: pekelailesi32@hotmail.com (Objektif Gazetesi, 24 Haziran 2008 Salı – Tlf. 0536 676 45 75)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder