KADIN VE AİLE 3

“Yuvayı dişi kuş yapar” sözü; kadının, yuvalarımızdaki önemli fonksiyonunu nazara vermektedir. Dün her yuvada, genç kızların el emeği ve göz nurunun izlerine rastlanırdı. Çeyiz olarak getirdiği halısından, namaz seccadesine kadar birçok eşyada, onun nazik ellerinin nakışlarını, onun rahatlatan kokusunu duyabiliyorduk.

Bugün her şey hazır. İhtiyaç duyulan her eşya, piyasadan karşılanabilmektedir. Ayrıca, kızlarımızın çeyiz hazırlamaya ayıracak zamanı da yoktur. Çünkü okumak zorundadırlar. Ardından da çalışma arzusu ya da mecburiyeti gelir. Kimi, yaşamı ağırlaştıran ekonomik şartlar, kimi de, daha iyi bir yaşam sürebilme isteği nedeniyle iş hayatına yönelmişlerdir. Evin hanımı olma yolunu seçenler de, el emeği çeyiz göreneğinin ortadan kalkmış olması, ilgi alanının genişlemesi, piyasadan kolayca temin edilebilmesi gibi nedenlerle çeyize zaman ayıramamaktadırlar.

İster ev hanımı, ister iş kadını olsun; yuvayı şenlendiren kendileridir ve bunun bilincinde olmak durumundadır. Yuvanın sağlıklı, huzurlu ve devamlılığında kadının rolü küçümsenemez. Yuvasındaki maddî ve manevî değerlerin korunmasından, gelirin rasyonel harcanmasına kadar, bütün yük kadının omuzlarındadır.

Bugün çoğumuz kadını, “İçişleri Bakanı” olarak değerlendirmekteyiz. Çünkü o, sorumluluk sahibi bir eş, çocuklarının bakım ve eğitimini sağlayan fedakâr bir annedir. Nazik bedenine ve hassas ruhuna yüklenen bu ağır görevi, hiçbir karşılık beklemeden sürdürmektedir.

Fakat o, her şeyden önce bir insandır. Makine ya da robot değildir. Severek üstlendiği bu görevi, çekilmez hale getirilmemelidir. Hak ve hakikat ortaya konup, takdir edilmeli, ailenin diğer bireyleri de aynı hassasiyetle sorumluluklarını yerine getirmelidir. Güler yüz ve tatlı dille motive edilerek, yuvanın huzur kaynağı devamlı beslenmelidir.

Sağlıklı bir aile yapısıyla toplumumuzu güçlendiren kadınımız, başarılı iş hayatıyla da ekonomik katkı sağlamaktadır. Meşru dairedeki başarılarıyla, herkesin takdir ve hayranlığını kazanmaktadır. Azim ve kararlılığın, müteşebbis ruhun, bilgi ve yeteneğin hayata geçirilişinin başarılı örneklerini görmekteyiz. Dolayısıyla birçok insanımız için teşvik unsuru olmaktadır. Bunlardan biri de 60 yaşındaki Ayten Çöl’dür.

Faydalı olacağını umduğum için bu haberi, bir de bu köşeden okurlarıma duyurmak istiyorum:

“Amasya Merkez Ovasaray Köyü yakınlarındaki 2 bin dönüm araziye sahip Kılçak Çol Çiftliği’ni tek başına işleten bir çocuk annesi Ayten Çöl (60), birçok hemcinsinin cesaret edemeyeceği bir uğraşı sürdürüyor.

Ankara Üniversitesi Hititoloji Bölümü mezunu olan, yüksek lisansını da Almanya’da yapan Çöl, onlarca yıldır ailesinin sahibi olduğu araziyi babasından devralarak Kılçak Çöl Çiftliği’nde 2 bin dönüm arazide tohum üretimine başladı.

Tüm Türkiye’nin yaşadığı koşullar ve krizler nedeniyle arazisinin büyük bir bölümünde tohumculuk yapmaya başladıklarını anlatan Çöl, tarım sektöründe faaliyet gösteren pek çok uluslararası firmaya hibrit tohum sattıklarını anlattı.

Çöl, şunları kaydetti:

‘Üretilen tohumlarımız yurt dışında değerlendiriliyor. Genellikle buğday, arpa ve patates tohumu yetiştiriyoruz. Mısırda yılda ortalama 450 ton, buğdayda 200 ton, arpada 200 ton ve patateste ise 200 ton tohum üretiyoruz.’

………..

Garantili ve kaliteli üretimlerinden dolayı çeşitli ödül aldığını ifade eden Çöl, çiftliğinde sadece ürün yetiştirmekle kalmadıklarını, araştırma yaptıklarını da bildirdi.” (Belde Gazetesi, 02.08.2008, s. 14)

Beraat kandilinizi tebrik eder, hayırlara vesile olmasını dilerim.

MSN: pekelailesi32@hotmail.com

(Hedef Gazetesi, 18 Ağustos 2008 Pazartesi – Tlf. 0536 676 45 75)

1 yorum:

Adsız dedi ki...

ayten çöl,cumhuriyet kadınlarının türkiye de en önemli temsilcisidir.1 ordulu olarak aytan çöl ve amasya halkına böyle,bilgili,donanımlı bir isime sahip oldukları içinde,imreniyor ve gıpta ediyoruz.ayten çöl gerek türkiyede profesyonel spor kulüplerinde ilk kadın kulüp başkanı olması,gerek kılçak çiftliğindeki çalışmaları ile tarım alanında,gerekse mesleği çivi yazısı uzmanı olmasıyla amasya ve türkiye tarihine adını altın harflerle yazdırmıştır...ayten çöl başta olmak üzere bütün amasyalılara sevgi ve saygılarımı iletiyorum...mor beyaz spor kulübü genel koordinatörü mustafa gündoğdu...

Yorum Gönder