NAZAR

Nazar, halk arasında göz değmesi, nazar değmesi olarak da bilinmektedir. İnsanların, enerji yüklü duygularla, baktığı şeye zarar vermesidir.

Bu konuda Kalem suresinin 51 ve 52. ayetinde; “O inkâr edenler Zikr'i (Kur'an'ı) işittikleri zaman, neredeyse seni gözleriyle devirivereceklerdi. Hâla da (kin ve hasetlerinden:) ‘Hiç şüphe yok o bir delidir’ derler. Oysa o (Kur'an), âlemler için ancak bir öğüttür” buyurulmaktadır.

Hadis-i şeriflerde Peygamber Efendimiz (s.a.v.);

İbni Abbas (r.a.)’tan rivayetle “Göz değmesi haktır. Dağı bile yıkar”. (Camiü’s-Sağir, No. 2768, s. 1227)

Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivayetle, “Göz değmesi haktır. Aşırı bir hayranlıkla bakarken şeytan ve insanoğlunun hased duygusu hazır bulunur”. (a.g.e., s. 1227)

Ebû Zer (r.a.)’den rivayetle, “Nazar insanı mezara, deveyi de kazana götürür”. (a.g.e., s. 1227)

Âişe (r.a.)’den rivayetle, “Nazardan Allah’a sığınınız. Çünkü nazar haktır”. (a.g.e., s. 282) buyurmaktadır.

Hayranlık duyulan güzel şeylere, maşallah (Allah ne güzel yaratmış, Allah korusun), Bârekallah (Allah mübarek etsin, hayırlı olsun), Allahuekber ve Elhamdülillâh gibi kelimelerle bakılmalıdır.

Peygamber Efendimiz (s.a.v.);

Âmir bin Rebîa’dan rivayetle “Biriniz kendi şahsında, malında veya Müslüman kardeşinde çok hoşuna giden bir şey gördüğünde, bereketi için dua etsin. Çünkü göz değmesi haktır”. (Camiü’s-Sağir, No. 353, s. 192)

Ebû Ümame (r.a.)’den rivayetle, “Neden din kardeşinizi gözünüzle öldürüyorsunuz? Biriniz kardeşinde çok hoşuna giden bir şey görürse, gördüğünde ona mübarek olması için dua etsin” (a.g.e., s. 1183) buyurmaktadır.

Göz değmesine karşı Ayetü’l-Kürsî, Fatiha, Felâk ve Nâs sureleri okunmalıdır.

Imran bin Husayn (r.a.)’dan rivayetle, “Allah’ın kitabında nazara karşı sekiz ayet vardır: Birisi yedi ayetli Fatiha, diğeri de Ayetü’l-Kürsî’dir” (a.g.e., s. 1261)

Said bin Hakîm (r.a.)’den rivayetle, “Hz. Peygamber bir şeye nazarının değmesinden endişe ettiğinde, ‘Allah’ım, mübârek kıl ve ona zarar verme’ buyururlardı” (a.g.e., s. 1376)

Esas altını çizmek istediğim konu; bu işin ticaretini yapanlara kapılmamaktır. At nalı, at kafası, kurşun dökme, tütsü yapma gibi İslâmiyet’le bağdaşmayan nazarlıklardan medet umulmamalıdır.

Nitekim, İbni Mes’ûd (r.a.)’dan rivayetle Peygamber Efendimiz (s.a.v.), “Kur’an’dan başka şeylerle yapılan okuyup üflemeler, nazar boncuğu ve kadının erkeğe sevdirmesi için sihir yaptırması Allah’a ortak koşmaktır” buyurmaktadır. (Camiü’s-Sağir, No. 1152, s. 540) Eserde, bu hadis-i şerifle ilgili olarak şu açıklama yapılmaktadır:

Doktorla tedavisi mümkün olmayan bir kısım mânevî hastalıklar vardır ki özellikle böyle anlarda Kur’ân’a başvurmak, dualar okumak dinde yeri olan davranışlardandır. Resûlullah’ın bir kısım hastalıkların tedavisi için okumaya başvurduğu bilinmektedir.

Cahiliyye döneminde insanlar bir kısım mânâsız, karma karışık şeyleri okuyup üfler ve bunların tesirli olacağına inanırlardı. İşte böylesine boş ve mânâsız şeylere tesir vererek okuyup üflemek Allah’a ortak koşma olarak değerlendirilmiştir. Bu, Allah’a tevekküle, her şeyin O’nun takdir, izin ve iradesiyle yürüdüğü inancına ters düştüğü için böyle bir inançla yapılan okuyup üflemeler cahiliyye âdetidir ve şirk sayılmıştır.

Nazar boncuğundan medet ummak, bunun kaza ve belâları defedeceğine inanmak da böyledir. ………….>

MSN: pekelailesi32@hotmail.com (Objektif Gazetesi, 11 Temmuz 2008 Cuma – Tlf. 0536 676 45 75)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder