“Hakkı gerçek sevenlere
Cümle âlem kardeş gelir” diyor Yunus.
Bu ifade sevgiyle, Cenab-ı hak hesabına kâinata bakışın bir ifadesidir. Evet, kâinata bu gözle bakıldığında her şeyin dost ve kardeş ve bayram sevinci içerisinde olduklarını görürüz.
Dağlar, o sevgi ve kardeşlikle bitki ve hayvanlara kucak açmamış mıdır? Deniz nice canlı yaratığa yuva olmamış mıdır? Bulutlar ıslak elleriyle hararetten kavrulan toprağın başını okşamıyorlar mı?
Bütün bunlar sevgi ve kardeşliğin, dostluk ve dayanışmanın tabiattaki en canlı örnekleridir. Düşmanlık yoktur kâinatta. Her şey yan yana, el ele, omuz omuza vermiştir. Güneş inat edip ışıklarını göndermemezlik etmez. Bitkiler kızıp meyve ve sebzelerini vermemezlik yoluna gitmez. Bulutlar yerdekilere kızıp yağmurlarını yağdırmamazlığa girmez.
Bu kardeşlik tüten havaya insanın da ayak uydurmaktan başka yapabileceği bir şey olmasa gerek. Bu coşkulu kafileye öncülük etmeye herkesten çok insan lâyık.
Başta kendi cinsinden olan yaratıklarla yakınlık kuracaktır insan. Kur’ân, hangi renk ve ırktan olurlarsa olsunlar bütün insanları kardeş ilan etmiştir. Mü’minler birbirlerine karşı en yakın dost, en samimi kardeş ve en fedakâr arkadaş olmakla yükümlüdürler.
O kardeşlikte her yapılanı Allah adına yapma, hiçbir karşılık gözetmeme vardır. Sevgi de, düşmanlık da Allah içindir.
O kardeşlikte, hadiste de belirtildiği gibi, tek vücut olma vardır. Bir vücudun organları gibi olmak zorundadırlar kardeşler. Vücudun herhangi bir yeri rahatsız olduğunda, meselâ diş, göz veya ayak ağrıdığında bütün vücut onun yardımına, nasıl koşuyorsa, mü’minler de aynı inancı paylaşan kardeşlerinin acı, üzüntü ve problemlerini kendi acı, üzüntü ve problemleri gibi görüp yardımlarına koşarlar. Sevinç ve mutluluklarını da kendi sevinç ve mutlulukları gibi görürler. “Müslüman’ın derdini dert edinmeyen tam mü’min değildir” hadisi inananları bu noktaya sevk eder. (Şaban Döğen, İnsan Olabilmek, İst. 1992, s. 191)
Dost ve kardeştir kâinat
Dağların kucağında mutludur bitki ve hayvanat
Denizler nice canlılara gerer kol kanat
Hararetten kavrulan toprağı serinletir bulutlar
İşte dostluk, kardeşlik, sevgi ve
Dayanışma dolu umutlar
Kâinatta düşmanlık yok
Omuz omuza verir yardımlaşırlar çok
Güneş cömert
Meyve ve sebzelerden her fert
İnatlaşıp açmazlar kimsenin başına dert
Dağıtırlar mahsullerini sepet sepet
İnsan bu kardeşlik havasından almalı ibret
Her şeyden çok layıkken insan neden namert
Kardeşine kalbi taş gibi sert
Bu kardeşliğe öncülük etmeli insan
Kaldırmıştır ayrımcılığı Kur’an
Mü’minler dost ve kardeştir elan
Fedakârlıkta yarışmalıdırlar her an
Hangi ırktan olursa olsun
Müslümanların kalpleri kardeşlik duygularıyla dolsun
Kardeşlik çeşmesinden bol bol için
Dostluğu düşmanlığı Allah için
Olmazsa vazgeçin
“Müslüman’ın derdini dert edinmeyen tam mü’min değildir” der
Efendimiz hazreti Peygamber
Dinleyelim sözünü olalım insanlığa seferber
(M. Pekel)
MSN: pekelailesi32@hotmail.com
(Hedef Gazetesi, 06 Eylül 2008 Cumartesi – Tlf. 0536 676 45 75)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder