ÇOCUKLUĞUMU ARIYORUM 5

Kaymakkapı… 1960 yılı, ihtilal öncesi…

İplik camiinin alt katının caddeye bakan kısmında Isparta Müftülüğü, arka kısmında Kütüphane vardı. Kütüphaneye girdim. Tanıdık bir sima ile karşılaştım. Göndürle’den (Harmanören köyü) akrabam ve komşum Mehmet Ateş dayım. İstediğimiz kitapları bulup, bize verir, okuduktan sonra da onları yerlerine kaldırır. Yani kütüphane hizmetlerine bakardı.

Kütüphaneye gittiğimi söylediğimde büyüklerim, “Senin ne işin var öyle yerlerde” diye paylamışlardı. Sanırım kütüphanenin kötü bir yer olduğunu düşünüyorlardı. İşte bunun içindir ki, yazılarımda sık sık çocuklarımızın hoş olmayan yönlerinden, biz ebeveynlerin sorumlu olduğu mesajını vermeye çalışıyorum. Çocuklardan önce, onları yetiştirecek olanların, yetiştirilmesi gerektiğini söylüyorum. İnsan hangi yaşta olursa olsun bugün, dışarıdan lise ve üniversiteyi okuma imkânına sahiptir. Bunu göze alamayanlar, “Benden geçti” diye düşünenler, hiç olmazsa çocuk eğitimi konusunda kendisini yetiştirmelidirler. Bunu yaparken her ana baba, çocuklarına verdikleri eğitimin yanlışlıklarını bir bir göreceklerdir. Çünkü gördüm, yaşadım.

Söz kütüphaneden, kitaptan açılmışken, tarihi Erkek Hamamının köşesinden dönen cadde üzerinde bulunan Kristal Kıraathanesinde (yanlışsa, doğrusunu bilenler düzeltsin) mola verelim. İsterseniz, yapıldığı tarihlerde Isparta’nın en yüksek binası olarak göze çarpan Isparta Otelinde bir çay içip, sohbet edelim. Biraz eğitimden bahsedelim. Kitap okuyalım. Azmin başarıya ulaştırdığı canlı örnekleri bir kitaptan aktaralım. Aktaralım ki, eğitim-öğretimin başlamasının yaklaştığı şu günlerde, tatil rehavetini bazılarının üzerinden kaldırmış olalım… Tabi, kaldırabilirsek. Fakat bir kişi de olsa, şevk kazandırıp, başarıya giden yola sevk edebilirsek, dünyalar bizim olmuş kadar seviniriz.

Sayın Veysel Yıldırım, kitabında şunları yazıyor:

“Doğru ve iyi olanı bilmek ile doğru ve iyi olanı yapmak arasındaki en önemli bağlantı doğru ve iyi olanı yapacak bir karaktere sahip olmaktır. Eğer karakter gelişmemişse tahsil işe yaramıyor.”

Unutmayalım; banka hortumlayanlar, devleti soyanlar, rüşvet alıp vatanı çıkar uğruna satanlar, maç satanlar, şike yapanlar, teşvik verenler; birilerini hakir görüp aşağılamakla yükseleceklerini zannedenler hep tahsilli çocuklar…

O yüzden Roosevelt demiş ki:

“Bir insanı ahlaken eğitmeden sadece zihnen eğitmek topluma bir bela kazandırmaktır.”

Karakter sahibi olmak, ahlaklı olmaktır. Ahlaklı olmak doktor, mühendis, öğretmen olmaktan daha önemlidir. geçmişe baktığımızda nice bürokratların, doktorların, mühendislerin veya farklı meslek sahiplerinin bu ülkenin maddî ve manevî kaynaklarını nasıl heba ettiğini gördük. Bu tipler vali, doktor, avukat, yargıç olmuş ama adam olamamış. Zaten Türk insanının zeka sorunu yok ki. Türk insanının karakter sorunu var. bunu düzelttiğimiz anda bu ülkenin önü açılacaktır. Doktor olalım; ancak yalancı, bencil, kendi çıkarını düşünen, hastası acı çekerken ben bundan nasıl para koparabilirim diye düşünen bir doktor olmayalım. Amaç karakterli doktor olmak olmalı, en iyisi bu.

…..

Azmin Zaferi

Elazığlı Esra Gülmez (40), ilkokulu bitirince babası, “Yeter” dedi. Okuyamadı. Evlendi, 3 çocuğu oldu. Çalıştı, ortaokulu ve liseyi dışarıdan bitirdi. Ehliyet aldı. Üniversite sınavına hazırlandı. Üniversiteyi ikincilikle bitirdi. Şimdi bir yandan öğretmenlik, bir yandan da doktorasını yapıyor.

Dudak Isırtan Azmin Öyküsü

14 yaşında evlendirildi, 3 çocuk doğurdu. Liseyi dışarıdan okudu. Üniversiteyi ikincilikle bitirip öğretmen oldu…

………

…… Eşinden izin alarak ehliyet kursuna giden genç kadına, buradaki görevliler ilkokul mezunu olduğu için yardım etmek istedi. Bunun üzerine gururu incinen Gülmez, o anda okuyup üniversiteyi bitirmeye yemin etti.

Öğrencilerine Öğüt veriyor

Okumayı çok isteyen Gülmez, ortaokul ve lise diplomasını dışarıdan sınavlara girerek aldı. Üniversite sınavına da giren Gülmez, Fırat Üniversitesi Sosyoloji Bölümünü kazandı ve üniversiteyi ikincilikle bitirerek öğretmen olmayı başardı. Öğrencilerine “Ne olursanız olun ama her şeyin en iyisi olun” öğüdünü verdiğini söyleyen Gülmez, aynı zamanda üniversitede doktora yapıyor ve azmiyle çevresindekilere örnek oluyor.> (ÖSS İçin Çekim Yasası, s. 140,144-146)

MSN: pekelailesi32@hotmail.com

(Hedef Gazetesi, 01 Ağustos 2008 Cuma – Tlf. 0536 676 45 75)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder